Katar dediğin nohut oda, bakla sofa bir devlet…
Ama maşallah hallerine bakmadan her şeyimizi parasını
bastırıp aldılar, almaya da devam ediyorlar netice serbest piyasa…
Yarın öbür gün aldıklarını ülkelerine götürme imkânı olursa ülkelerine
sığdıramayacaklar, yanlarında bir depo devlet kiralamaları gerekecek.
Her depremden sonra nasıl deprem uzmanları, terör
olaylarından sonra terör uzmanları her yerden fırlayıp ahkâm kesiyorsa bu kez
de formül şaşmadı Katar krizinden sonra Katar uzmanları her köşede boy
göstermeye başladı.
Gördük ki herkes futboldan anladığı kadar Katar’dan da
anlıyormuş…
Son günlerde her şey epey hızlı gelişti…
Önce biz Trump’u evinde ziyaret ettik; tam Fettullah’ı
isteyecektik ki o bizden önce davranıp bizdeki tutuklu papazı istedi. Tam terör
olaylarına karşı tavrımızı koyarak manşetlere çıkmayı niyetlenirken de bizim
korumalar Beyaz Saray önünü Taksim Meydanı sanıp gösterici dövünce o şekilde
manşetlere çıktık…
Trump bizden sonra soluğu Suudi Kralın yanında aldı; sattığı
silahlar karşısında milyar dolarları cebe atıp keyfinden bir de kılıç dansı
yaptı.
Tabii silah satışı işin kamuflesi önemli olan para almak…
Hani bazı mafyalar da olur, parası olan esnafın yanına gelir
“Ben seni koruyacağım, kollayacağım sen de bedelini ödeyeceksin” diye; bildiğin
haraç yani… Kem küm ederse dükkânın camlarını indirir aşağıya “Bak
korunamıyorsun” işte der. Veya eşrafı birbirine düşürür sonra ara bulma ayağına
kendi payını alır buna da “racon kesmek” derler…
Durum aynen böyle “Bunca yıldır onları koruyoruz,
kolluyoruz, çobanlık ediyoruz e bedelini de alalım bari” diye kolları sıvadı.
8 İslam ülkesinin Katar’a tavır koması bununla bağlantılı.
Trump Katar emirini boşuna davet etmedi Beyaz Saray’a oturup racon payını
konuşacaklar elbette. Tabii terör örgütüne destek vermek de işin bahanesi,
çünkü iş desteğe gelince hepsinin katkısı var o işte. Ama kısa çöpü o
çektiğinden olsa gerek ihale ona kaldı.
Durumun buraya kadar olan kısmı Arap ülkelerinin kendi
aralarında sık sık yaşanan bir durumdan ibaret.
Ama biz de her “hıyarım var” diyene tuzumuzu alıp koşma geleneğimiz
gereği alelacele yaptık yapacağımızı; hazırladık askeri birliklerimizi…
Gitsek ne yapacağız pek belli değil; belli ki yakında yangın yerine dönecek bu
yüzden kaçılacak mallar var. Ama kavga
eden karı koca arasına girmek ne kadar tehlikeliyse kapışan Araplar arasına
girmek de o kadar tehlikeli; bir bakarsın onlar barışırlar “sana ne oluyor, biz
dövüşürüz de sevişiriz de” diyerek dayağı sana atarlar.
Durum ciddi, terörist olmakla suçlananlarla kurulan temaslar
var; mutlaka “Ticari temasları bir şekilde anlatabiliriz ama alnımızdan
öptürmeyeydik iyiydi” diye içlerinden geçiriyorlardır…
Tabii bir yanda can kuşumuz Suudi bir yanda kankamız Katar…
Üstelik bu defa mezhepleri de aynı, birinden yana olsan öteki gönül koyacak…
İki ucu bile kirli değil, değnek komple düşmüş düşeceği yere…
Ortadoğu konusunda son derece doğru saptamaları olan ama
kimse tarafından ciddiye alınmayan (Tıpkı
Yunan mitolojisindeki Kâhin Kassandra gibi) gazeteci Hüsnü Mahalli’nin
durumla ilgili attığı “tweetlere”
baktığımızda Katar’ın kime ne katacağı konusunda az çok fikir edinebiliyoruz…
- Katar işi bir başlangıç. İkinci “Arap Baharı” ya da BOP yeni başlıyor!
- Trump'ın konuşmasına bakılırsa Katar emiri Temim direkt uluslararası
ceza mahkemesine.
- Suriye konusunda birer CİA-Mossad operasyon merkezi gibi beraber
yayın yapan Suudi El-Arabiye ve Katar El-Cezire televizyonları şimdi
düşman
- Bu Katar işi tam bir dalavera. 6 yıldır bu ülkenin terörü
desteklediğini söylüyorum.
Şimdi Trump beni destekliyor!!
- Kaderin cilvesine bakın : Birlikte Suriye'yi yıkan S.Arabistan ve
ABD müttefikleri Katar'ı terörü desteklemekle suçluyor. Şamata çok!!
- “Arap Baharı” sürecinde
Katar'ın (kiminle)başta Suriye olmak üzere tüm terör örgütlerini desteklediğini
söylediğimizde neden kızıyorlardı?
- Üç gün önce söylemiştim : İşler çok karışacak… Şimdi :Daha da
karışacak!!
- Türkiye gibi bir ülke neden Katar gibi bir ülkenin yanında olur?
- Anlayan varsa kesin Arap olur:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder