Herkesin kafası fena halde
karışık bu aralar.
Neyin nerede ne zaman olduğu,
kimin kim olduğu da iç içe geçmiş durumda.
Dolayısıyla kimin kimi tutacağını
kimse bilemiyor.
“Şimdi bu savaşta biz kimi
tutacağız?”
“Reis ne diyor?” ona göre tavır
alacağız tabii ki.
“Mesele de orada zaten reis bir
şey demiyor, belki o da bir yerden haber bekliyor olsa gerek.”
“Kimden?”
“Herhalde eniştesinden.”
“Ukrayna’nın başındaki adam
komedyenmiş yahu.”
“Öyle deme ayıp! Netice koskoca
başkan, e o öyle komik falan?”
“Yok yahu hakaret olsun diye demedim
harbiden komikmiş, meslek olarak yani. Hatta “Halkın Hizmetkarı” adında bir
dizi çekmiş orada da halkını düşünen Vasiliy Petrovich adında çok mükemmel bir
başkanı oynamış. Hep halkın yanında olan, başkanlığa bisikletiyle gidip gelen
bir karaktermiş. O kadar çok sevilmiş ki
sonradan adamı hakikaten başkan yapmışlar. Düşün mesela, Süpermen filminde
oynayan aktörü devletin başına geçiriyormuşsun, aynen öyle. Partisinin adını da
filmdeki hayali partinin adını koymuş, partiyi finanse eden de kanalın sahibi,
yani önce hayali filmi finanse etmiş sonra gerçeğe dönüştürmüş.”
Anlatılan bu durum son derece
gerçek “Hayaldi gerçek oldu” sloganının tam olarak gerçekleştiği bir durum var
ortada.
Halk kurgusal karakter Vasiliy
Petrovich’e oy veriyorum diye onu oynayan Volodimir Zelenski’ye oy vermiş.
Zelenski’nin yol açtığı bu durum
aslında gerçekten de çok komik olmuş.
Düşünün artık insanların
politikacılara olan güvensizlikleri o kadar tavan yapmış ki, bir hayali
karaktere dört elle sarılıyorlar. Aslında bu durum bile ayrı bir kara mizah
filminin konusu olur.
Tabii filmlerin bir senaryosu
olur, bir senarist oturur karakterin ne zaman ne söyleyeceğini hangi hareketi
yapacağını uzun uzun yazar, dizinin öyküsünün nasıl süreceğini belirler.
O senarist olmazsa oyuncu elbette
bir şey yapamaz.
Mutlaka iş gerçeğe dönüştüğünde
de başkanın sözlerini ve hareketlerini ve bu öykünün nasıl final yapacağını belirleyen
bir senarist vardır.
Tabii dizi filmler için para
koyan yapımcılar gerçek hayatta da vardır illa ki.
Dolayısıyla Ukrayna’daki başkanı
bir halk kahramanı olarak ortaya sürmek biraz film icabı, senaryo gereği bir
durum gibidir sanki. İhtimal, daha dizi aşamasında bu durum hesap edilmiştir.
Şöyle bir dizi yapalım, ideal bir karakter yaratalım sonra bu karakteri gerçek
bir kimliğe dönüştürelim, millet sazandır hemen gidip oy verir demişlerdir.
Perde gerisinde ırkçı, faşist bir
sermaye var unutmayın.
İşin öte yanındaki Putin’i de
hâlâ sosyalist sanan külliyetli miktarda avanağımız da mevcut maşallah. Halbuki
o da tarihin kaydettiği önemli faşistlerden biri.
Çarlık Rusya’sına dönüşmekte olan
memleketi hâlâ Sovyetler Birliği zannedip yeni bir Ekim devrimi bekleyenler hiç
de az değil.
Tabii NATO da hâlâ Sovyetler
varmış gibi salağa yatmayı sürdürerek varlığını devam etme çabasıyla savaş
kışkırtıcılığını sürdürüyor.
Dizi filmlerde insanlar rol icabı
ölürler, yönetmen “stop” dediği zaman ölen oyuncu kalkar, üzerindeki kanları yıkar,
makyajını siler akşam da evine gider.
Ama hayat film değildir, ölenler
öldükleriyle kalırlar.
İşin şakası yok, bu savaşta
çocuklar ölüyor çocuklar!
Şehirler yıkılıyor, insanlar
yurtlarından oluyor.
Yeni mülteciler dört bir tarafa
yayılıyor.
Kim haklı kim haksız tartışmasına
girmeye vakit de yok gerek de.
Bu oynanan film değil artık.
Bitirin şu savaşı hemen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder