Özel televizyonların tek geçim kaynağı reklamlardır, izlediğimiz tüm programlar reklamlar sayesindedir.
Reklamlar
önce televizyon dizilerinde bölüm aralarına girmeye başladı; dizi belli bir
bölümünde kesilip reklamlar başlar daha sonra kaldığı yerden devam ederdi.
Daha
sonra dizi devam ederken görüntünün ucundan kenarından reklamın logoları
görüntü. Yani oğlan kızı öperken sağ taraftan uzanan Cem Yılmaz’ın dazlak başı
görülüyor ve hangi telefonu kullanmanız gerektiğini söylüyordu.
Baktılar
itiraz eden yok “sanal reklam” adıyla bu kez sahnenin içine ürün oturtmaya
başladılar gene oğlan kızı öperken hemen yandaki masada bir kola şişesi
beliriyordu.
Gene
ses çıkmayınca biraz daha abarttılar, bu kez sanal manal değil resmen çekim
sırasında ürünler koydular, bu kez oğlan önce koladan bir fırt alıp sonra kızı
öpmeye başladı. Bu reklamın da özel tarifeden ücreti ödendiğinden görünen
ürünün buzlanmasına da gerek kalmıyordu.
Sonra
bir adım daha ileri gidildi, bu kez senaryo yazımı sırasında ürünler konmaya
başladı; yani oğlan koladan bir fırt alıyor “Kolayla Mualla daha iyi gider”
diye kıza yumuluyordu. Durumun anlatılan öyküyü zedelediği kesin de ne kadar
zedelediği artık yapanların vicdanına kalmıştır. Ustam Lütfi Akad’ın piyasamızı
anlatan bir saptamasını anımsıyorum hep; “Burası
çamur içinde bir yola benzer, burada yürürken paçalarınızın çamurlanması hoş görülebilir.
İş çamurun daha yukarlara çıkmamasını
sağlamakta; bazıları var ki tepeden tırnağa çamura bulanıyorlar ki işte o tam
bir rezalet…” diyordu Akad Usta.
Çamurun
yavaş yavaş daha yukarlara çıktığını görüyorum.
Son
rastladığım iki örnek bu reklam işinde yeni bir yöntemin başladığına işaret…
"Sıfıra etkisiz eleman derler ya..." |
Karadayı
adlı dizinin fragmanında bir söz dikkatimi çekti; oğlan kıza mektup yazmış,
konuşması duyuluyor “Sıfıra etkisiz
derler ya, yanlış; sıfır her şeyin başlangıç noktası…”
Cümle
dikkatimi çekti çünkü yanlış bir ifadeydi; çünkü sıfıra kimse etkisiz demez;
matematikte “etkisiz eleman “ olan
rakam “1” dir, sıfır için de “yutan
eleman” ifadesi kullanılır. “Arkadaşlarımız
herhalde dalgaya düşmüşler” diye düşündüm. Fazla da üstünde durulacak bir
şey değildi.
Ancak
hemen sonra başlayan Zero Kola reklamını görünce uyandım, reklamda geçen bir
ifade şöyleydi “Sıfıra etkisiz derler ya,
yanlış; sıfır her şeyin başlangıç noktası…”
Bu
kez senaryo içine yerleştirilen bilinçaltı bir reklam söz konusuydu; reklamda
geçen bir sloganı senaryonun kahramanlarından birine söyletiyorlardı.
İki
gün sonra Muhteşem Yüzyıl’ı izleyince koltuktan düştüm resmen; Kanuni Süleyman
oğluna şöyle diyordu “Kızgın ateşlerden serin sulara gittim..”
Çok
kişi “Ben bu lafı bir yerden
anımsayacağım ama nerden?” demiştir mutlaka.
Ama
bunun Magnum’un sloganlarından olduğunu anımsayanlar da “Yuh artık!” diye isyan etmiştir…
Sanıyorum
ilerleyen günlerde dizilerin içinde benzer sürprizler yaşayabiliriz…
Sevgili
ustam; çamurlar paçaları aşalı çok oldu, boğazımıza geldi dayandı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder