İki sağırın fıkrası çeşitli zamanlarda çeşitli konumlara
uyarlanmıştır.
İki sağır karşılaşırlar;
-Kahveye mi gidiyorsun?
-Hayır kahveye gidiyorum.
-Ha ben de seni kahveye gidiyorsun sanmıştım.
Bu şaka politik arenada da kullanılmıştır; dönemin iki ağır
işiten iki ismi İsmet İnönü ve Recep Peker karşılaşırlar.
-Hayrola partiye mi gidiyorsun?
-Hayır paşam partiye gidiyorum.
-Ha ben de seni partiye gidiyorsun sanmıştım.
70’li yıllar televizyonun emekleme dönemi, TRT yeni yeni
reklam almaya başlamış.
Bu fıkradan esinlenerek bir reklam filmi tasarlanıyor.
Müşteri Türk Ticaret Bankası. İki
ihtiyar yolda karşılaşır.
-Hayrola Türk Ticaret Bankası’na mı gidiyorsun?
-Hayır Türk Ticaret Bankası’na gidiyorum.
-Ha ben de seni Türk Ticaret Bankası’na gidiyorum sanmıştım.
Müşteri senaryoyu beğenir; Yeşilçam’ın unutulmaz
yaşlılarından Faik Coşkun ve Kamer Sadık ihtiyarları oynar, dublajını da
Sadettin Erbil ve Zafer Önen yapar.
Ancak bankanın reklam müdürü iki gün sonra dönüş yapar.
Yönetim kurulu toplanmış ve sağır esprisinin zülfüyare dokunacağı
düşünülmüş ki İsmet Paşa hayatta ve faal durumdadır.
Yani her dönem var olacak “Aman
bir tatsızlık çıkmasın neme lazım” korkusu gene otosansürü getirmiştir.
Bu yüzden reklamdan vazgeçilmiştir.
Çekilen film elde kalmıştır, dönemin koşullarıyla epey büyük
bir zarardır. Şimdiki gibi dijital sistem yok; negatif film, pozitif film, laboratuvar
derken masraf artıyor.
Reklam firması bir yol bulur filmi bu kez Akbank’a önerir.
Akbank kabul eder; ancak ortada teknik bir sorun vardır.
Dublajda senkron tutmamaktadır.
-Hayrola Akbank’a mı gidiyorsun?
-Hayır Akbank'a gidiyorum.
-Haa ben de seni Akbank’a gidiyorsun sanmıştım,
diyaloğu çekilen filme göre kısa kalmaktadır.
Türk Ticaret Bankası Akbank’a göre daha uzundur. Bu yüzden
diyaloglara ilave yapılır.
İhtiyarlar birbirlerine bankanın adından önce isimleriyle
hitap ederler.
Son film şu hale gelir.
-Hayrola Hüsamettin Beyciğim Akbank’a mı gidiyorsun?
-Hayııır Turgutcuğum Akbank’a gidiyorum.
-Haaa ben de seni Akbank’a gidiyorsun sanmıştım…
Reklam inanılmaz bir ilgi görecek ve çok uzun yıllar hep konuşulacaktır…Yaşı uygun olanlar hemen anımsamıştır.
Filmin gösterişinin hemen sonrasında diğer bankanın reklam
müdürü, reklam şirketini arar.
-Bize hazırladığınız filmi başka bankaya vermişsiniz, bunda
da yüzde yüz haklısınız. Ama bizimle alay eder gibi oyunculardan birine genel
müdürümüz Hüsamettin Bey’in adını vermenizi size hiç yakıştıramadık.
(Kaynak: Yüksel Ünsal- Bilimsel Reklam ve pazarlamadaki
yeri)
Atay Sözer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder