Ne güzel havuçlarımız vardı…
Kokusu bir kilometre öteden duyulurdu mis gibi.
Lezzetli, kütür kütür…
Biraz tuzlayıp yerdin kıtır kıtır.
Rendeleyip salata yaptığında ayrı bir lezzeti olurdu üzerine
biraz zeytinyağı, bol limon.
A vitamini deposuydu; gözlere iyi gelidi.
O havuçlardan şimdi eser yok, nerede bizim o güzel havuçlarımız?
Kim aldı, kim götürdü, kim yedi?
“Yetmez ama evet” diyen arkadaşlarımız şimdi o havuçlarını
arıyorlar.
Faşizmin çukuruna balıklama dalmamızın nedeni o anayasa referandumunun rezil maddelerini kamufle etmek için araya bazı “havuç” maddeler konulmuştu.
1-Kenan Evren ve darbeci paşalar yargılanacaktı.
2-Kadınlara pozitif ayrımcılık getirilecekti.
3-Anayasa mahkemesine bireysel başvuru hakkı gelecekti.
Birtakım kullanışlı “romantikler” bunu ilerici, demokrat
hatta daha da ileri giderek “devrimci” olarak niteleyip “Yetmez ama eveeeeet”
diyerek tam destek verdiler.
Anayasayı hazırlayanları “Che” ilan ettiler…
Çünkü onlar bu havuçları çok sevmişlerdi.
“Aman etmeyin eylemeyin, onlar havuç; bu anayasa bizi bataklığın en dibine gömecek” diyenlerin ne faşistliğini ne gericiliğini bıraktılar.
Neticede havuçlu anayasa referandumdan geçti.
Kenan paşa avanesinden topu topu iki kişi kalmıştı zaten
tarih mahkemesinde çoktan yargılanıp hüküm giymiş muhteremler yargı önüne
çıkacaktı.
Ama ikisinin de beyni pelte olduğundan olan bitenin farkında
değillerdi, saksı gibi duruyorlar öyle boş boş bakıyorlardı; mahkeme salonuna
bile çıkamadılar. Davanın sonucu ne oldu, karar neye bağlandı hâlâ muğlaktır.
O havuç böylece murdar oldu.
Kadınlara pozitif ayrımcılık kulağa gerçekten pek bir hoş
geliyordu.
Kadın hakları savunucularının gözünde bu kararı alanlar çok
sevimli görünmeye başladı.
Belki de havuçlar içinde en lezzetlisi buydu.
“Kadının beyanı esastır” maddesi geçti ama bunun için önce
kadına beyanını soran bir düzenin olması gerekiyordu.
Neticede “İstanbul Sözleşmesi” iptal edildi.
Gene her gün onlarca kadın şiddet görüyor, katlediliyor.
Kadınların havucu daha sofraya gelmeden bir yerlerde yok olup gitti.
Ama en tuhafı Anayasa Mahkemesi havucu olsa gerek.
Çünkü mahkemenin yapısını belirleme yetisi mevcut yönetime
ait oluyor, değiştirilen havuç olmayan diğer maddeler bunu getiriyor, yani
yasama, yürütme, yargı tek bir yerde toplanıyor.
Buna rağmen bireysel başvuru hakkı güzel bir havuçtu.
Can Atalay bu hakkını kullanıp bireysel olarak başvurdu.
AYM bu yapısıyla bile onu haklı buldu, hakkın ihlal
edilmiştir, dedi.
Ama hakkı ihlal eden mahkeme onu tanımadı.
Referandumdan geçen havuçlu anayasa bir darbeyle yok edildi.
Anayasada artık havuç mavuç kalmamıştır…
Biz zaten burnumuzun pislikten çıkmayacağının farkındaydık…
Olan yetmez ama evetçilere oldu, bir lokma bile havuç
yiyemediler, çok fena dolandırıldılar.
O güzel havuçları o çürük hıyarlar alıp götürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder